TREN KÖYDEN GEÇTİĞİNDE DERVİŞİN EKMEĞİNİ ELİNDEN ALIYOR
Trenler geçerken köyün tam ortasından,
Derviş bir hışımla kalkmış mezarından;
Belin’incitmiş, terlemiş, üzerinde eski miltan,
Köyde neşe, sevinç… Bakmış ki yok buhran.
Raylar görmüş, türbe sallayan sesler yaratan.
Ağlamaklı ziyaretçilerin hepsi kahkahalar içinde!
Lanet etmiş trene; şehrin yolunu kısaltan,
Derviş şimdi o köyde yalnızlık içinde.
Şehrin nüfusu artmış, köyler kente göç etmiş.
Aslında köyler göç edemez, ad aktarması var.
Derviş de kalkmış türbesinden bir gece, şehre gitmiş,
Gezerken sokakları, ışıklı… Sağında küçük bir bar.
Oturduğu yüksek tabureye bir şişe şarap bırakmış barmen!
Dibini gördüğü an bir şiir yazmış.
Evsiz derler artık, sokaklarda yatmış hemen hemen,
Yeniden öldüğü o gece, sıcak bir yazmış.
Tekrar gömmüşler, yeri kimsesizler mezarlığı…
Ahenkli ve şaşalı türbesi, terk edilmiş köyde kalmış.
Yalnız, dillerde dolanır olmuş kimsesizin yazarlığı,
Bir matbaa da yazdıkların’ telif hakların’almış.
Yorumlar
Yorum Gönder