CEVAPSIZ

Çekinerek bir dervişe;

Sordum, kedi sever misin?

Göremedim duvar kenarında neşe,

Okuduğun şey'anlar mısın?

Derviş bana hırçın baktı;

Uzun uzun mırıldanmayı bıraktı.

Sorduğum sorulara cevabın vakti,

Gelince haber salar mısın?

Unutmanın sırrı nedir, dedim sonra;

Tütün tabakasını cebinden düşürdü.

Anladım ki günaha bulanmış bu dergâh da

Derviş bu sorumu epey vakit düşündü.

Kapım çalındı bir seher vaktinde,

Uykusuz ve korkakça baktım, araladım

Derviş bana nadir ve özel bir teklifle,

Gelmiş ama ben çoktan aklımı kaybettim.

Derviş bunun sorun etmeyeceğini söyledi teşkil,

Ne de olsa akıl olsa da olmasa da ne olur.

Düşündüm uzun vakit, gittim vermeye tekmil,

Cenazeye rastladım, derviş olsa da olmasa da ne olur.

Omzuma indirdiler, sakallarıyla yaşlı bir adam,

Beni sevmiş olmalı ki etmiş vârisi ilân.

Tabutun köşeleri mi yoksa verâset mi bilemedim,

Omzumda kalbime giden damara dek batan.

Derviş göçtü, kervandan ayrıldı gayrı,

Uzun sürer ona emaneti teslim töreni,

Yarın ölsem kime koyam bu dergâhı,

Omzuna batan ilan ediyorum kölemi.

Ben ayrılana dek sürer bu saltanat,

Koca bir yük bıraktı omzuma derviş.

Ama bende bunu kaldıracak yok kanat,

Napalım, derviş beni çok sevmiş.